Genel

MANGAL YÜREKLİ KAHRAMAN TOPAL OSMAN AĞA!…

9 Nisan 2022

Bugünün gençleri barış dönemi olmasına rağmen, işini-gücünü daha çok önemsediğinden askerlik borcunu bedelli ödemeyi tercih ediyor. Yıl 1912… Ülkede Balkan Savaşı başlamış, her taraf yangın yeri gibi. Yoksulluk, hastalık, imkansızlık, darlık, bin bir türlü derdi var memleketin…Osman Ağa’nın babası zengin bir tüccar… Askerlik bedelini ödüyor oğlunun, işiyle gücüyle meşgul olsun diye…Ama onun vatan aşkıyla dolu ruhu, bozkurt destanından izlerle yoğrulmuş yüreği cepheyi arzuluyor…Arkadaşlarıyla birlikte gönüllü bir birlik oluşturup, Balkan Savaşlarına katılıyor… Savaşta sağ dizinden vuruluyor, gazi ünvanı alıyor. Namına “topal” lakabı ekleniyor böylece…

Bir süre sonra birinci dünya savaşı patlak veriyor… Batum’dan Samsun’a kadar olan bölgede savaşı fırsat bilen vatan hainleri ihanet çeteleri kurup, millete saldırmaya başlıyor… Topal Osman Ağa, arkadaşlarıyla birlikte hepsinin hakkından geliyor. İhanet şebekelerini bölgede barındırmıyor…

Harşıt vadisine kadar gelmiş Rus Ordusuna bölgeyi dar ediyor… Vadiyi geçemeden Ruslar bölgeyi terk etmek zorunda kalıyor…Namı Payitahta kadar ulaşıyor…

Mustafa Kemal Paşa Samsun’a gönderilirken ona da Osman Ağa ile işbirliği yapması tembih ediliyor… Havza’da bu yüzden buluşuyorlar… Kendi gönüllü birliğinin yanına bir yenisini daha ekliyor. Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan geçiyor ikinci alayın başına…Afyon, Dumlupınar ve Sakarya bu iki gönüllü Giresun alayının nice kahramanlıklarına şahit oluyor…En namlısı da bana göre Mangaltepe… Alay Komutanı Hüseyin Avni Alpaslan’ın kendisinin de, neredeyse alayının tamamıyla şehit olduğu yer…

Bir gün içinde sekiz kez tepe el değiştiriyor. Son taarruz düşman top mevzilerine süngü ve bıçak ile yapılıyor… Zira mermi kalmamış kimsede…Ve nihayet düşman yurttan temizleniyor… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş çalışmaları sürüyor bir yandan… TBMM’de yoğun görüşmeler, tartışmalar… Aynı zamanda Atatürk’ün gönüllü korumalığını da yapan Topal Osman Ağa bu tartışmaların dışında tutuyor kendini…Ama Türk Tarihinin her döneminde olduğu gibi, hain eller yine şeytani tuzaklar kuruyor…

İçi de dışı gibi tertemiz saf Karadeniz çocuğu Osman Ağa fark edemiyor bu entrikaları…Atatürk’e muhalif olduğu söylenen Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey ile aynı bölgeden olmaları dolayısıyla sık sık görüşüyorlar… Birbirlerine hürmet ve saygıda kusur etmeyen iki dost… Birbirine nasıl kurşun sıkar ki… Ama bir kiralık kurşuna cinayet işletip, suçu Osman Ağa’nın üzerine atıyorlar…

Neler döndüğünü anlamadan bir çatışmanın içinde buluyor kendini… Yaralı kurtulmasına rağmen canını alıyorlar oracıkta… Provakatörler o zaman da iş başında… Cesedini vahşice Meclisin kapısına asıyorlar, mahkeme bile kurmadan…Böyle trajik bir hayat hikayesi…Biz torunlarına düşen görev şudur:- “O’nun itibarını tekrar TBMM kararı ile iade ettirmek…”Osman Ağamız asla bu kahpeliği yapacak bir insan değildir. Ali Şükrü Bey’in oğlu da yıllar sonra bunu beyan etmiştir. – Giresun’lu siyasetçilerden kim bunu başarabilirse tarihe geçecektir…Bir millet kendine hizmet edenleri bilmeli, sevmeli, hatırasında yaşatmalıdır.

Osman Ağa canını, kanını her şeyini bu vatan için genç yaşta feda etmiş, Dr. Rıza Nur’un deyimiyle “mangal yürekli” büyük bir kahramandır… Türkiye Cumhuriyeti’nin onurudur, Türk Milletinin gururudur…Milis Yarbay, bozkurt bakışlı, mangal yürekli Topal Osman Ağa’mızı 99. ölüm yıldönümünde bir kez daha minnetle ve şükranla anıyoruz…Ruhu şad olsun…

İSMAİL BAYRAM / GİRESUN ÜNİVERSİTESİ

Etiketler
İlgili Yazılar