Uyanık Olmak Zorundayız!
Derdi gerçekten hizmet olanlar, polemiklerle değil yaptıkları işlerle anılır. Ancak bugün görüyoruz ki, halka hizmet için değil, sadece genel seçimlerde hükümeti ele geçirmek için çalışan bir yapı var. Bunlar, suni gündemlerle halkı meşgul edip, kendilerine zaten oy vereceğini düşündükleri seçmeni oyalarken, kendilerinden olmayanlara ise sahte bir güleryüzle yaklaşarak gerçek niyetlerini gizlemeye çalışıyorlar. Ama biz bu senaryoyu daha önce defalarca yaşadık!
Geçmişi bilenler bilir, bunlar kimseye yaşama fırsatı dahi vermezler. Halkın değerleriyle dalga geçerler, milli iradeyi hiçe sayarlar ve zamanı geldiğinde yüzlerindeki maskeyi düşürmekten çekinmezler. Bugün geldikleri noktada, son seçimlerin üzerinden 10 ay geçmiş olmasına rağmen ortada elle tutulur, gözle görülür tek bir hizmetleri yok. Çünkü dertleri hizmet değil, güç elde etmek!
Bizler bu oyuna gelmeyecek, geçmişten aldığımız derslerle geleceğe yön vereceğiz. Bu vatan 30 kupona alınmadı, kumar masasına da sürülemez! Uyanık olmak, dikkatli olmak ve safları sıklaştırmak zorundayız. Bugüne kadar kimlerin neler yaptığını unutmadık, unutmayacağız!
Mustafa Kemâl’in itleri bunlar” diyenlerle, sözde ‘kent uzlaşısı’ adı altında ittifak kuracak kadar gözleri dönenler, ne dediğimizi de ne uğruna mücadele ettiğimizi de asla anlayamazlar. Çünkü onların derdi ilke değil, menfaat; vatan değil, makamdır.
Bizim durduğumuz yer belli, yürüdüğümüz yol nettir. Dün nerede durduysak, bugün de oradayız. Onlar ise konjonktüre göre şekil alır, çıkarları için her türlü tavizi verirler. Biz, bu topraklara sevdalı olanlarla yürürüz; makam uğruna değerlerini satanlarla değil!